ZARARLI KATKILAR
SAĞLIĞINIZ İÇİN HAZIR YİYECEKLERİN NEDEN VE NASIL YAPILDIĞINI ARAŞTIRARAK,ETİKETİNİ İNCELİYEREK TÜKETMEMİZDE FAYDA VAR.RİSKLİ GIDA MADDELERİNİ SIRALARSAK :
-
SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ =JELATİN,DOMUZDAN ELDE EDİLMİŞ MAYA,KALSİYUM.
-
ET VE ET ÜRÜNLERİ =NİTRİT,NİTRAT,AŞIRI TUZ,KARMİN,MSG.
-
SALAMURA ÜRÜNLER =MSG,YÜKSEK ASİT,BENZOİK ASİT.
-
REÇELLER =JELATİN,MSG,ASPARTAM VB.
-
BU YÜZDEN HELAL ÜRETİLMİŞ GIDALARI TERCİH ETMEMİZİN ANLAMI ORTADA.
-
İNSAN VÜCUDUNA ZARARLI OLAN KATKI MADDELERİNİN BAZILARI:
MSG -MONO SODYUM GLUTAMAT :Yiyeceklere katıldığında, o yiyeceğin tadının beyin tarafından güzel olarak algılanmasını sağlıyor.Tatlı, tuzlu, acı fark etmiyor.Hangi yiyeceğe katılırsa lezzetliymiş gibi geliyor. O yüzden gıda üreticilerinin bir çoğu MSG’yi karlı olduğu için kullanıyorlar.Bu madde Nörotoksin.Sinir hücrelerine zarar veriyor. Merkezi sinir sistemi tahribatı ve buna bağlı olarak ALZHEİMER, PARKİNSON, HUNTİNGTON hastalıkları, SARA
(Epilepsi) Retinal dejenerasyon (Göz retina tabakası hasarı)Yağ birikimi,doyma mekanizmasında bozukluk, obezite.Büyüme hormonu baskılanması.Pankreas hasarı, insülinde artış, ve buna bağlı diyabet.Böbrek ve karaciğerde ciddi hasarlar.Bu madde hamilelerde plasenta bariyerini geçebiliyor, anne karnındaki bebek de a
ynı tahribatlara maruz kalıyor.Özellikle çocuklarımızın hatta büyüklerin de çok severek yediği CİPS’lerde çok kullanılmakta.Hazır köfte harçları, Et suyu tabletleri, Hazır çorbalar, Dondurmalar,renkli yoğurtlar ve benzeri bir çok üründe var.Şimdi diyeceksiniz ki,Madem bunca zararı var, neden kullanıyorlar?.Küreselleşen dünyada, ticaret de küreselleşti. Küresel ticaet devleri insaf, merhamet gibi duygularla asla çalışmaz. Onların amacı çok kar etmek,çok daha büyümektir.Bu mamuller, al benisi olan renklerde ve janjanlı ambalajlarda sunulur. Televizyon, gazete ve duvar reklamlarında onlara sıkça rastlarsınız. Sadece maddesel tadıyla değil, görsel yollar ile de beyinlerimize kazınır adeta. ucuz zannedilen bu ürünleri çok pahalıya tükettiğimizi görürüz. Olumsuz etkileri de cabası. Ya bu mamulleri üretenler !….Kendi ürettiklerini asla yemezler, içmezler. Onların gıdaları organik ve doğaldır Son 25 yıla dikkatle göz atacakolursak, çocuk yaşta diyaliz cihazına bağlı yaşamaya mahkum edilenler, çok küçük yaşta şeker hastalığı ile tanışan çocuklar, obez çocuklar, asabi çocuklar, 9-10 yaşında buluğ çağına girenler,çeşitli nedenlerle engelli doğanlar ve bu sayının ülke nüfusunun % 12′sine çıkması ve benzerleri.Ve sizlerinde aklınıza gelebilen yeni hastalıklar.Hastalıkları üretenler, ilaçlarını da ihmal etmediler. Bu da madalyonun diğer karlı yüzüdür.Karbondioksitli meşrubatlardan, sakıncalı hazır gıdalara varana kadar bir çok yerde çeşitli uyarılar yazıldı, çizildi. Durumun ciddiyetini anlayabilenimiz var mı?Bu sorunun cevabı, tüketim miktarıdır.Şimdiki eğitim sistemimiz endüstri, tarım, genel kültür alanında yetersiz kaldığından, yeni nesiller tehlikenin farkında değildirler.Markette sosis paketine uzanmadan bir daha düşünün; çünkü uzmanlar artık salam ve sosisin kansere sebep olduğunu açıkça söylüyorlar. Kendinizi ve ailenizi bu hastalıktan korumak için bu ürünlerden ve içerdiği ölümcül iki maddeden uzak durun! SODYUM NİTRİT : bu ürünler insan tüketimi için son derece tehlikeli. Çünkü, şarküteri ürünlerinin içinde kullanılan “sodyum nitrit (sodium nitrite)” isimli kimyasal katkı maddesi kolorektal kanser, meme kanseri, prostat kanseri, lösemi, beyin tümörü, pankreas kanseri gibi kanser türlerinin riskini artırıyor. Peki, bu kadar zararlı bir katkı maddesini neden ısrarla kullanıyorlar? Ürünlerinin daha albenili, daha pembe, daha canlı görünmesi için. Sonuçta hayvanın neresinden yapıldığı belli olmayan bir karışımı, market raflarında aylarca yeni kesilmiş et gibi pembe tutacak bir katkı maddesi bu. MSG Gene şarküteri ürünlerinde bulunan başka bir katkı maddesi daha var: MSG ismiyle de bilinen “monosodyum glutamat (monosodium glutamate)”. “Excitotoxin” olarak isimlendirilen MSG sinir sisteminde tahribata sebep oluyor, migren ağrısı, Alzheimers hastalığı, iştah kontrolünü kaybetme, obezite gibi son derece ciddi rahatsızlıklara sebep olabiliyor. Bunu neden kullanıyorlar dersiniz? Yediklerinizin tadını daha lezzetli göstermek için... MSG hiç lezzeti olmayan şeyleri dahi, lezzetliymiş gibi “hissetmemizi sağlayan” bir katkı maddesi. Bu nedenle, kuru tozlardan mamul ve aslında hiçbir lezzeti olmayan hazır çorbalarda, hazır bulyonlarda (et ve tavuk suyu küpleri- tozları), hazır soslarda endüstrinin vazgeçemediği bir madde. Bunlara ilaveten, etin (veya hayvanların artık neresi kullanılıyorsa o kısmının) kolay kolay bozulmaması ve tadının daha iyiymiş gibi görünmesini sağlayacak rafine tuz aşırı miktarda kullanılıyor. Salam ve sosisin içinde kullanılan;Sodyum nitrit daha pembe görünmesini sağlıyor ama kansere sebep oluyor. MSG daha lezzetliymiş gibi gösteriyor ama sinir sistemimizi mahvediyor. Rafine tuz tadının daha iyiymiş gibi görünmesini sağlıyor ama tansiyonu yükseltiyor. Aslında, sodyum nitrit içeren herhangi bir gıdadan kaçınılmalı. Başka nelerde sodyum nitrit olabilir? Endüstri üretimi sucuklar, hamburgerler, pizzalarda kullanılan şarküteri ürünleri, hazır yemekler sodyum nitrit içerebilir.
JELATİN :: Domuz ve sığır postlarından asidik işlem uygulanarak Boynuz ve kemiklerden alkali işlem uygulanarak.Jelatin stabilizör olarak et ürünlerinde, tatlı, pasta, puding, meyve jölesi, dondurma ve sakız üretiminde, kozmetik, eczacılık, fotoğrafçılık ve temizlik sektöründe kullanılmaktadır. Jelatin, katıldığı ürüne göre kıvam arttırıcı, köpürmeyi sağlayıcı, emülgatör, stabilizatör, bağlayıcı yapıştırma ve kremleştirici ajan olarak görev yapmaktadır.
KARMİN (RENK BÖCEĞİ)
KARMİN :, E120 maddesine (Karmin ya da Carmine) dikkat.Dactylopius coccus (eski adıyla Coccus cacti) böceğinden elde edilen bir tür renk pigmentidir. Bu böcek, Opuntia cinsi kaktüs bitkisinin üzerinde yaşar. Bu böcek, tropikal Güney ve Ortadoğu Amerika da yaşar ve bitki üzerinde diğer böceklerin yaşamını engelleyerek pigment üretir. Pigment, böceğin yumurtalarından ve vücudundan elde edilir.Koşineal boyasının iki önemli şekli vardır. Bunlar; koşineal özü (E120(ii) ve karmin (E120(i) dir. Koşineal özü, yaklaşık %20 si karminik asit olan, böceklerin ham iken kurutulup ve toz haline getirilmiş vücut kısmından elde edilen bir boyadır. Karmin ise koşineal den elde edilen daha da saflaştırılmış bir boyadır.
Bursalı bir avukat, hukuk mücadelesiyle Tarım Bakanlığı’nın sağlığa zararlı üretim yaptığını belirlediği firmaların listesini aldı. Avukat, listede tanınmış markaların olduğunu söylüyor
SERHAT TEZCAN - HASAN BOZBEY
Bursalı avukat Erol Çiçek, Tarım Bakanlığı’nın 2009’da yaptığı gıda denetimi sonuçlarına ulaşmak için başlattığı hukuk mücadelesini kazandı. Tarım Bakanlığı, denetimlerde, sağlığa zararlı üretim yaptığı belirlenen firmaların ve ürünlerinin yer aldığı 24 sayfalık listeyi Çiçek’e, yayınlanmamak şartıyla ‘kişiye özel’ kaydı ile verdi.
Orhangazi’de yaşayan Erol Çiçek, Tarım Bakanlığı’nın 2009’daki gıda denetimlerine ilişkin haberlerin basında yer alması üzerine, ‘Bilgi edinme hakkı’ çerçevesinde, ürünleri sağlığa zararlı çıkan firmaların isimleri ve ürünlerinin listesinin kendisine verilmesini istedi.
‘Halk sağlığı ticari sır olmaz’
Bakanlık 2 Ağustos 2010’da Çiçek’e verdiği yanıtta, ‘Yasal çerçevede gıda denetimi yapılan firmaların teşhir edilmesine ilişkin bakanlığın yetkisinin bulunmadığını, mahkeme kararı olmaksızın firma isimlerinin ilan edilmesinin mümkün olmadığını’ dile getirdi.
Çiçek, meslektaşı olan kardeşi Öznur Çiçek Bildik aracılığıyla bakanlık aleyhine, Ankara 6’ncı İdare Mahkemesi’nde, bakanlık işleminin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açtı. Dava dilekçesinde, bakanlığın bilgileri açıklamama kararının sağlıklı yaşam hakkını olumsuz etkilediği kaydedildi. 6’ncı İdare Mahkemesi, 15 Aralık 2010 tarihli yürütmeyi durdurma kararında, halk sağlığını ilgilendiren hususların ticari sır olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı, davacının başvurusunun reddinin mevzuata uygun olmadığı ifade edildi.
Bakanlık, sağlığa zararlı ürünler ve üretici firmalar listesini Çiçek’e ‘kişiye özel’ olarak gönderdi. Bakanlık bu yaklaşımı ise ‘Kanun ve yönetmelikte belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde erişilen bilgi ve belgeler erişimi sağlayan kurum ve kuruluştan izin alınmaksızın yayınlanamaz’ hükmü ile açıkladı.
Rakıda metil alkol, domateste zirai ilaç
Kırmızı pul ve toz biberde aflatoksin ve sudan boyası, sıvı yağlarda poli aromatik hidrokarbonlar - Benzo(a) pirene rastlandığını belirten Çiçek, “Bir ünlü firmanın çok reklamı yapılan bir yağı da burada yer almış. İki margarinde benzoik ve sorbik asit bulunmuş. Tuzda potasyum iyodat tespit edilmiş. Alkollü içkilerde, piyasada tanınmış bir firmanın rakılarında metil alkol tespit edilmiş. Armut, çilek, domates, elma, erik, ıspanak, kabak, kavun ve yoğun olarak biber, hıyar ve domateslerde zirai ilaç kalıntısı rastlanmış” dedi.
Bal ve pekmez analiz sonuçlarında da kötü örneklerin çok olduğunu anlatan Çiçek, “Kurutulmuş meyvelerde kükürt dioksit, fındık, kuru incir, antepfıstığı, lokum ve helvada aflatoksin çıkmış” diye konuştu.
24 sayfalık listede ünlü firmalar var
Kendisine 24 sayfalık bir liste gönderildiğini açıklayan Erol Çiçek, kriterlere uygunluk açısından, 81 İl Tarım Müdürlüğü tarafından gıda denetiminde numunelerin araştırıldığını açıkladı.
Beyaz peynir ve dondurmada mikrobiyolojik analizin olumsuz çıktığını anlatan Çiçek, bunlar arasında ünlü firmaların da yer aldığını kaydetti. Yoğurt, peynir ve tereyağında bitkisel yağlara rastlandığını ifade eden Çiçek, yoğurtta, mikroorganizma sayısında olumsuz çıkan ünlü bir firma olduğunu açıkladı.
Kırmızı ette domuz!
Raporda kırmızı ette, domuz ve tek tırnaklı hayvan etine rastlandığını söyleyen Çiçek, “Ünlü firmaların sucuk ve köftelerinde, olmaması gerektiği